23 Mayıs 2013 Perşembe

Çikolatalı Tartolet

 
Herkese merhaba...
 
Bu gün sizlere çok basit bir tarif vereceğim. Basit ama gerçekten çok lezzetli :)
 
 
Malzemeler
 
Hamur için;
150 gr un
Yarım çay kaşığı kabartma tozu
1 paket vanilya
3 yemek kaşığı toz şeker
100 gr oda sıcaklığında margarin
1 yumurta beyazı
1 limon kabuğu rendesi
 
Dolgusu için;
Bir paket bitter çikolatalı puding
500 ml süt
 
Bir karıştırma kabına un ve kabartma tozunu eleyerek koyuyoruz. Vanilya, şeker, margarin, yumurta beyazı ve limon kabuğu rendesini de ekleyip yoğuruyoruz. Hamuru 10 parçaya bölüp cup cake kalıplarının tabanına ve yanlarına elimizle yayıyoruz. Bir çatal ile hamurun birkaç yerine delik açıp önceden 160 derecede ısınmış fırında pişiriyoruz.
 
Tartoletlerin kabarmaması çok önemli, bu yüzden çatal ile delik açmayı unutmayın!
 
Pudingimizi pişiriyoruz. Tartoletlerimiz soğuyunca ılıyan pudingimizi içlerine dolduruyoruz. Buzdolabında 1-2 saat bekledikten sonra üzerlerini süsleyip servis yapabilirsiniz.
 
Afiyetle....
 

11 Mayıs 2013 Cumartesi

Anneler Günü Kurabiyelerim


Herkese merhaba...

Annemin, kendimin ve tüm annelerin anneler gününü kutlayarak başlamak istiyorum. Dünyada annelik kadar güzel bir duygu yoktur eminim. Ne mutlu ki bana bu duyguyu tattım. Umarım isteyen herkes de bu hisleri yaşar...

Anneler günü için hazırladığım kurabiyelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Ayrıca artık şeker hamuru kurabiye ve pastalarımı farklı bir blogda ve facebook sayfasında toplamaya karar verdim. Takip etmek isteyenleri beklerim :)














Sevgiler...


Prenses Pasta


Herkese merhaba...

Bugün tarif yok :) Zeynep ile Burak'ın nişan törenleri için hazırladığım pastayı sizlerle paylaşmak istedim.  Taç dahil şeker hamurundan yaptım, pasta tamamen yenebiliyor :)

Onlara mutluluklar diliyorum....






29 Nisan 2013 Pazartesi

Tuzlu Kek


Herkese merhaba...

Bugün sizlere gerçekten çok lezzetli bir tarifim var. Tuzlu kek mi desem, ekmek mi bilemedim :)


Malzemeler
3 yumurta
1 kase peynir (karışık peynirlerden olabilir)
1 çay bardağı süzme yoğurt (çok ekşi olmazsa daha iyi olur)
1 çay kaşığı zerdeçal
1 çay kaşığı pul biber
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı tuz
1 demet kıyılmış dereotu
Zevkinize göre biraz taze fesleğen yada taze kekik
2 su bardağı un
1 çay bardağı mısır unu
1 paket kabartma tozu
1 çay bardağı zeytin yağı

Bir çırpma kabına yumurtaları kırıp köpürene kadar çırpıyoruz. Süzme yoğurdu ve zeytin yağını da ekleyip çırpmaya devam ediyoruz.

Ayrı bir kapta unları, baharatı ve kabartma tozunu karıştırıyoruz. Yumurtaları bu karışıma ekliyoruz. Kıyılmış yeşillikleri ve peyniri de ilave edip karıştırıyoruz. Küçük boy yuvarlak kek kalıbını yağlayıp karışımımızı içine döküyoruz.

Önceden 170 derecede ısınmış fırında 35-40 dakika pişiriyoruz. Eğer keki kalın döktüyseniz pişme süresi uzayabilir.

Afiyetle...



23 Nisan 2013 Salı

Şeker Hamuru Kaplı Pasta


Herkese merhaba...

Sonunda diş buğdayımızda yaptığımız şeker hamuru kaplı pastamızın tarifini vermek için bir fırsat buldum :) 


Malzemeler

2 paket hazır pandispanya

İç dolgusu için için;

500 gr bal kabağı (küçük parçalar halinde dilimlenmiş)
1 su bardağı toz şeker
1/2 su bardağı su
2 çay kaşığı hindistan cevizi
1 çay kaşığı tarçın
4 adet karanfil

Şeker hamurunun altına;
1 paket krem şanti
1 su bardağı süt

Süslemek için;
Şeker hamuru
Gıda boyası

Diş buğdayı hazırlıkları sırasında yapılacak çok fazla iş olduğu için hazır pandispanya kullanmayı tercih ettim. Tabi ki evde de yapabilirsiniz ama düz bir yüzeye sahip olması çok önemli bunu unutmayın.

Pastamızın yapımıza başlamadan önce pişirme kağıdına kurşun kalemle kalıp çiziyoruz. Biz günün konsepti gereği diş şeklinde bir kalıp hazırladık. Bu kalıbın büyüklüğü size kalmış, bizim pastamız 10 kişilik civarındaydı ve 3 kat pandispanya kullandık.


Kalıbı çizip kestikten sonra kekin üzerine koyup keskin bir bıçakla keke şekli geçiriyoruz. Eğer sizinde kalıbınız bizimki gibi bir kekin boyundan büyükse kekleri birleştirmeniz gerekiyor. bunu yaparken her katta birleşim yerinin farklı noktalara gelmesine önem verin! 


Pastamızın dolgusunu hazırlamak için, bal kabağı, şeker, su, hindistan cevizi, tarçın ve karanfili bir tencereye koyup bal kabakları yumuşayana kadar pişirin. Yaklaşık 10-15 dk sonra bal kabaklarınız yumuşadığında, içerisinden karanfilleri alıp blender ile ezin. 

Ben dolgu için balkabağı kremasını tercih ettim. hem hafif olmuştu hemde sürprizli :)

Kekimizin katlarını kesip, dolgumuzu hazırladıktan sonra pastamızı hazırlamaya başlıyoruz. İlk katı koyduktan sonra keki ıslatıp  dolgu kremamızı sürüyoruz. Keki su veya meyve suyuyla ıslatabilirsiniz. İkinci katıda aynı şekilde yerleştirdikten sonra son kat kekimizi koyup ıslatıyoruz. Üste koyduğumuz kekin pastamızı kapladığımızda güzel görünmesi için düz olması çok önemli. Krem şantiyi hazırlayıp son kat kekimizin üzerine ve yanlarına tamamen kaplayacak şekilde sürüyoruz.


Gelelimmm şeker hamuru kaplamasına....

Şeker hamurunu yumuşayana kadar iyice yoğuruyoruz. Daha sonra bir merdane yardımıyla 2 mm kalınlığında açıyoruz. Şeker hamurunu açarken nişasta kullanabilirsiniz. Açtığımız zaman hamurun büyüklüğü pastayı kaplayacak kadar olmalı. Hamuru açtıktan sonra bekletmeden pastanın üzerini kaplıyoruz. Bu esnada ilk kez yapacak olanlar: sakın korkmayın, öyle atla deve değil yaparsınız ;) Pastayı güzelce kaplayıp düzelttikten sonra fazla kalan parçaları sivri uçlu bir bıçakla kesip alıyoruz.



Bundan sonrası süsleme kısmı. Ben şeker hamurunu sadece beyaz almıştım. Beyaz hamura gıda boyası ekleyip yoğurarak renklendirebilirsiniz. Hazırladığınız süslemeleri birbirlerine ve pastaya yapıştırmak için çok hafifçe, bir fırça kullanarak su ile ıslatın. Benim pastamdaki gibi kaş göz çizmek içinse internetten yenebilen gıda kalemi satın alabilirsiniz. 


Pastanızı hazırladıktan sonra servis için sertleşmesi gerekiyor. Bunun için de üzeri açık olarak bir gün bekletmenizi öneririm.

Afiyetle...


15 Nisan 2013 Pazartesi

Şeker Hamuru Kaplı Kurabiye


Herkese merhaba...

Söz verdiğim üzere bu gün size şeker hamuru kullanarak yapabileceğiniz bir kurabiye tarifi vereceğim. Şeker hamuruyla oynamak istiyorsanız bu tarif ideal. Çünkü her kurabiye tarifiyle kaplama yapılmıyor. Kalıpla kestiğiniz için daha sonra yine kalıpla kesilen şeker hamurunun kurabiyeye tam oturması gerekiyor. Bunun için de hazırladığınız kurabiye hamurunun pişerken küçülmemesi ve kabarmaması lazım. Tarifi aynen uygularsanız sorun yaşayacağınızı zannetmiyorum.


Malzemeler

400 gr elenmiş un
1 adet oda sıcaklığında yumurta
200 gr şeker
200 gr oda sıcaklığında tereyağı
1 paket vanilya
İsteğe bağlı olarak toz tarçın veya karanfil

Bir karıştırma kabında tereyağı ve şekeri iyice köpürene kadar çırpıyoruz. Daha sonra yumurtayı da ekleyip çırpmaya devam ediyoruz. Yumurta iyice karışınca vanilyayı da ekleyip son bir kez daha çırpıyoruz.

Karışımımıza unu yavaş yavaş yedirerek ekliyoruz. Hamurun kıvamı çok sert olmamalı ama aynı yamanda da ele yapışmamalı. Tüm malzemeler iyice karışana dek yoğuruyor ve daha sonra da buz dolabında yarım saat dinlendiriyoruz.

Dinlenen hamurumuzu tezgahı ve oklavamızı unlayıp 1 cm kalınlığında açıyoruz. İstediğimiz kalıplardan kurabiyelerimizi kesip yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine diziyoruz.

Önceden 200 derecede ısıtılmış fırında 10 dakika renkleri pembeleşinceye kadar pişiriyoruz. Fırın tepsinizi fırında ortanın bir veya iki alt rafına koyun. Tepsi fırının üstüne yakın olursa kurabiyelerin ince olan yerleri hızlı pişip kararıyor.


Kurabiyelere şeker hamuru uygulamak için kurabiyelerinizin tamamen soğuması lazım. Ben şeker hamurunu internetten sipariş etmiştim. Hamuru kullanmadan önce elinizde yoğurup yumuşatın. İlk defa yapacak olanlar hamuru ellerine aldıklarında çok sert diye korkabilirler (ben de öyle olmuştu), merak etmeyin yoğurdukça elinizin ısısıyla yumuşuyor :) 

Hamur yumuşayınca merdaneyle 2 mm kalınlığında açın ve kalıplarla kesin. Şeker hamurunu kurabiyeye yapıştırmak için kurabiyeyi bir fırça yardımıyla hafifçe ıslatın ve şeker hamurunu üzerine kaplayın. Kurabiyeleri kapladıktan sonra şeker hamuru kuruyup sertleşene kadar üzerlerini örtmeyin.


Benim kurabiyelerim diş ve fırça şeklindeydi. Dişlerin üzerilerine göz-ağız yapmak için yenebilen gıda kalemi kullandım. Bu kalem aynı board-marker :) Tek farkı yenebiliyor olması. Bu kalemi de internetten sipariş ettim.


*Eğer beyaz şeker hamuru aldıysanız ve renklendirmek istiyorsanız gıda boyası ekleyip yoğurabilirsiniz.

Afiyetle...


8 Nisan 2013 Pazartesi

Diş Buğdayı


Herkese merhaba,

Kızımın dişi çıktı! :) Anneler bilir bu diş çıkarma dönemi hem bebek hem de anne için sıkıntılı bir süredir. Hiç bir şey olmasa ağrısı yetiyor. Her şeyi ağzına götürmesi ise tam bir kabus :) Aslında Yıldız'ın dişi çıkalı bir ay oldu ama araya giren grip bizi baya yordu. "Çocuğumun hasta olduğuna değil, huyunun değiştiğine yanarım" demişler ya, işte o hesap gecemiz gündüzümüze karıştı, ama çok şükür atlattık.

Öyle böyle derken 1 ay geçti ve alttaki iki dişimizle diş buğdayımızı da yaptık :) Bu arada o mercimekten küçük iki diş ile bir ısırıyor... diğer dişleri çıkınca parmaklarımın sonundan korkuyorum :))

Sizlere diş buğdayı tarifimi vermeden önce partimiz için neler yaptık onu da anlatmak istiyorum. Benim gibi neler yapabilirim diye düşünüp, bloglarda gezenler için bir kaç fikir :)

Her şeyden önce bu hazırlık sürecinde hep yanımda olup bana yardım eden sevgili kocacığıma çoook teşekkür ederim ;)

Malum hem bebek hem hazırlıklar aynı anda biraz zor oluyor. O yüzden bizde öncelikle bir plan yapıp öyle başladık işe. İlk başta o gün gelenlere dağıtmak üzere hatıra hediyelikler hazırladık.


Bunları yapmak için öncelikle buğdayları renkleri değişmeden bir süre fırınladık. Resimde gördüğünüz bu minik şişelerin benzerlerini internette bulabilirsiniz sanırım ama ben bunları hamileliğim boyunca içtiğim onlarca demir ilaçlarının şişelerinden yaptım :) O dönem nefret ederek içmiş, şişelerini de mutlaka işime yarar diye saklamıştım. Ve de yaradı :)


Şişelerin içine buğdayları koyup kapaklarını kapattık ve üzerilerine birer uğur böceği yapıştırdık. İnternetten sipariş ettiğimiz "dişim çıktı" yazılı kurdeleleri de kesip silikon tabancası ile etraflarına sardık. İşte bu kadar, hoş birer anı oldu :)

Duvara "Yıldız'ın Dişi Çıktı yazmak için bir diş resmi bulup kalıp alarak, farklı renkteki kağıtlara aktardık ve bilgisayardan harfleri basıp üzerilerine yapıştırdık. Buda oldukça kolay ve bence eğlenceli bir süsleme oldu.


Ayrıca bu güne özel dişlek tavşanlı peçetelerimiz de çok ilgi gördü. Tamamen tesadüf eseri buldum ve aldım :)


O günkü menümüzde ise çerkes tavuğu, zeytinyağlı dolma, mini milföy börekleri, şakşuka gibi klasik çay lezzetlerinin yanı sıra günün konseptine uygun olarak keşkek, diş şeklinde şeker hamurundan pasta, diş ve diş fırçası şeklinde şeker hamuru kaplı kurabiye ve tabi ki diş buğdayı vardı.



Diş buğdayı tarifime geçmeden önce güne özel eğlencelerden de bahsetmek istiyorum. Diş buğdayı yapılan bebek için meslekleri temsilen objeler hazırlanıyor ve bebek bunlardan hangisini ilk olarak eline alırsa ileride o mesleği seçeceği düşünülüyor. Gerçek olmasa da çok eğlenceli bir olay :) Biz kızımız için şunları koyduk;

  • bayrak- devlet ile ilgili bir iş
  • ilaç- eczacı
  • kalem- avukat, hakim
  • fırça- sanatçı
  • kredi kartı- bankacı
  • mouse- bilgisayar mühendisi
  • cetvel- mimar, mühendis
  • stetoskop- doktor
  • hesap makinesi- muhasebeci

Tabi ki bu çeşitlendirilebilir ama bizim aklımıza gelenler bunlardı. Ve benim kızım hepsine bir göz atıp, önce kredi kartına yönelse de eline resim fırçasını aldı. Sanırım para harcamayı çok seven bir sanatçı olacak :)))

Bu güne özel bir başka etkinlik ise diş buğdaylarından birinin içine saklanan para. Diş buğdaylarını porsiyonlara bölüp hazırlarken birinin içine para konuyor. Bu para kime çıkarsa ona şans ve bereket getiriyor. Ama para çıkan kişi de karşılığında bebeğe bir hediye alıyor. Biz bu gün kullanılan paralarla karışmaması ve farklı olması için eskinin 1 lirasını bulduk, temizledik ve streç filme sarıp bir tanesinin içine sakladık. Şans bu ya Yıldız'ın abisine çıktı :)) eee adetler kesin harçlıklardan para birikip kardeşine hediyesini alacak abimiz:)

Biraz yorucu, bol koşuşturmacalı ama çok eğlenceli bir gün geçirdik. Bence anılarımıza güzel bir gün daha ekledik :) Gelen, gelemeyen, kalben bizimle olan herkese huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Şimdi buyrun diş buğdayı tarifine...


Malzemeler (15- 20 porsiyon)

300 gr buğday
100 gr nohut
50 gr pirinç
100 gr pudra şekeri (damak tadınıza göre biraz artıp azalabilir)
50 gr bütün fındık
100 gr iri kıyılmış ceviz
50 gr yaban mersini (çekirdeksiz kuru üzüm de konabilir)
100 gr kuru erik (kuru kayısı da olabilir) (4-6 parça olacak şekilde doğranmış)

Öncelikle bir gece önceden buğday ve nohudu ıslatıyoruz. Diş buğdayını hazırlayacağımız gün buğdayı, nohudu ve pirinci suda haşlıyoruz. Buğdayın ve pirincin lapa olmamasına dikkat edin. Daha sonra sularını iyice süzüp bir kapta birleştiriyoruz ve içine fındık, ceviz, kuru meyveleri ekliyoruz. Ben tatlının içinde mayhoş tatlarıyla hoş olacağını düşündüğüm için yaban mersini ve kuru erik tercih ettim ama bu konuda damak tadınız göre tamamen özgürsünüz :) Son olarak pudra şekeri ekleyerek tatlandırıyoruz. Tadına bakarak şeker eklemesi yapmanızı öneririm. Malum herkesin zevki farklı olabilir. 

Sunum için ben sert  şeffaf plastikten bardaklar tercih ettim. İkramların da çok olduğunu ve gelen misafirlere mide fesadı geçirtmemek adına diş buğdaylarını tadımlık porsiyonlara böldüm. Üzerlerine ise pasta süsleme şekeri dökerek süsledim. Tabi ki birinin içine de para gizlemeyi unutmadım ;)

Bardakları süslemek için kağıttan minik kelebekler kestik ve kenarlarına iliştirdik. Aslında bu fikri daha önce bir blogda görmüştüm ama kimdi hatırlayamıyorum. O yüzden fikir sahibi arkadaşımdan kaynak gösteremediğim için özür diliyorum.

Son olarak sizlerle paylaşmak istediğim bir nokta daha var. Bu diş buğdayı olayı aslında oldukça eskiye Pagan'lara dayanıyor. O zamandan bu zamana gelmiş ve sadece bizde değil dünyanın bir çok ülkesinde ilk diş kutlanıyor, hemde oldukça benzer bir şekilde. Diş buğdayının içindeki buğday dişlerin buğday taneleri gibi bereketli olup, çabucak çıkmasını, nohut dişlerin nohut gibi sağlam olmasını, pirinç ise dişlerin bembeyaz olmasını temsil ediyor.

Bu Pagan adetlerine inanıp inanmamak önemli değil bence, hayattan siz ve bebeğiniz için güzel bir gün alıp, anı biriktirmek asıl sebep. Bebeğinizin ilk dişini kutlamanızı kesinlikle tavsiye ediyorum.

Sevgiler....



4 Mart 2013 Pazartesi

Limonlu Mus

Herkese merhaba,

Bugün sizlere Lezzet dergisinde gördüğüm gerçekten çok lezzetli ve sunumu da bir o kadar güzel bir tatlı tarifi vermek istiyorum. Aslında bu tatlı tatlıyı çok sevmeyenler için ideal, çok az şekerli, hoş bir serinletici.


Malzemeler

1 adet limon
Yarım su bardağı toz şeker
4 adet yumurta ( beyazları ve sarıları ayrılmış)

Bir tencereye yumurta sarılarını, şekeri, bir limon suyunu ve bir limonun kabuğunun rendesini koyup orta ateşte devamlı karıştırarak muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişiriyoruz. Soğumaya bırakıyoruz.


Diğer bir tarafta yumurta beyazlarını kar gibi oluncaya kadar çırpıyoruz. 


Son olarak iki karışımı birbirine ekleyip karıştırıyoruz. Sunum için limonların içini boşaltıp musunuzu içlerine koyarak servis yapabilirsiniz.

Afiyetle...


25 Şubat 2013 Pazartesi

Kırmızı Et Marinasyonu -2-

 
Herkese merhaba...
 
Bugün sizlere daha önce verdiğim kırmızı et marinasyonundan farklı bir marinasyon tarifi vereceğim. Bu seferki hardal tadını sevenler için.
 
 
Malzemeler

500 gr dana antrikot (kasaba dövdürmüyoruz)
1 diş sarımsak
1 çay bardağı zeytin yağı
1 adet soğanın suyu
2-3 dal taze kekik
1 yemek kaşığı tane hardal

Rondo da sarımsak ve soğanı iyice suyu çıkana kadar çekin. Diğer bir tarafta havanın içinde hardal tanelerini dövün.
 
 
Yayvan ve derin bir kaba soğan ve sarımsak suyunu, hardalları ve diğer tüm malzemeleri koyun. Etinizi malzemeye bulayın ve karışımın içine yatırıp kabınızın üzerini kapatın. Bu şekilde buzdolabında etin sertliğine göre 2 saat ila 1 gün arasında marinasyona bırakın.
 
 
Etinizi pişirmeden en az 1- 1,5 saat önce buzdolabından çıkarın. Çünkü et pişmeden önce oda sıcaklığına gelmeli.

Eti pişirmekte marinasyon kadar önemli bir adım. Eti pişireceğiniz tavanızı yüksek ateşte iyice ısıtın. Daha sonra etlerinizin her iki tarafını da riviera zeytin yağı ile yağlayın. Riviera zeytin yağı kullanmamızın amacı sızma zeytin yağına göre yanma ısısının çok daha yüksek olması.

Yüksek ateşte ısıttığınız tavaya etleri koyduğunuzda çok sıkışık olmamalarına özen gösterin. Çünkü ne kadar çok et koyarsanız bir anda tavanın ısısı da o kadar düşecektir.

Etlerimizin her iki tarafını da yüksek ateşte birer dakika pişiriyoruz. Bu işleme mühürleme deniyor. Mühürlemenin amacı etin suyunun içinde kalmasını ve bu sayede yumuşak olmasını sağlamak. Her pişirmede mutlaka su kaybı olur ama bunu en aza indirebilirsek etimizde o denli lezzetli olacaktır.

Mühürleme işlemi bittikten sonra etinizi nasıl pişmiş seviyorsanız ona göre pişirin. Bu esnada tavanın ateşini düşürebilirsiniz. Ama unutmayın ki ne kadar çok pişerse suyunu o kadar çok kaybeder. Buda lezzet ve yumuşaklık kaybına eşittir.

Son olarak etleriniz piştikten sonra tavada kalan yağın içine ince ince halka doğranmış soğan atarak ve birazda tuz serperek kısa bir süre o soğanları kavurmanızı öneririm.
Afiyetle...

17 Şubat 2013 Pazar

XL COOKING 2 YAŞINDA!

 
Herkese merhaba...
 
Zaman ne kadar da hızlı geçiyor. İnsan arkasına bakınca bunu daha iyi görüyor. Tam 2 yıl önce yine bu saatlerdi uzun zamandır yapmak istediğim bir şey var diyip bilgisayarın başına geçmiştim. Herkesten gizli bir blog açıp ilk tarifimi heyecanla yazmıştım. Linki eşime yolladığımda önce çok şaşırmış, sonra da çok sevinmişti.
 
O zamanlar acaba nasıl olur? Kaç tarif yazarım? Kaç kişi benim blogumu okur? diye düşünürken, bu gün bakıyorum da 200'e yakın tarif yazmışım. Ayda 10.000'e yakın görüntüleniyor blogum. Bu benim için bir hayal bile değildi o zamanlar...
 
Öncelikle; iki yıldır hep yanımda, bana destek olan, ayaklı reklam ajansım, aşkım kocacığıma çok teşekkür ediyorum. O olmasa ben yine yemek yapıp resmini çekerdim ama bu kadar kişiye ulaşmayı asla başaramazdım.
 
Ve tabi ki beni takip eden sizlere de çok teşekkür ederim. Eğer siz olmasaydınız bu yaptığım, kağıtlara yazılmış ve bir kenara atılmış tariflerden farksız olurdu. Özellikle son bir yıldır hamileliğim ve doğum sonrası kızımla yoğun ilgilenmem sonucu blogumu aşırı derecede ihmal ediyor olsam da, tariflerimi okumaktan vazgeçmeyen herkese çok ama çok teşekkürler.
 
Nice yıllar beraber olmak umuduyla....
 

 
 

14 Ocak 2013 Pazartesi

Süpriz Yumurta

Herkese merhaba,
 
Bu gün sizlere şık bir tarifim var. Görüntüsü ilgi çekici, tadı ise lezzetli :)
 
 
 
Malzemeler (5 adet için)
 
5 adet içi boşaltılmış yumurta kabuğu
4 yaprak jelatin
1 su bardağı tavuk suyu
50 gr dilimlenmiş tavuk jambon
2 yemek kaşığı garnitür
1 adet küp küp doğranmış kırmızı biber
1 yemek kaşığı konserve mısır
5 adet maydanoz yaprağı
Tuz
Yumurtaların daha yuvarlak olan kısımlarını 1 cm çapında kırıp içlerini boşaltıyor ve temizliyoruz.
 
1 bardak tavuk suyunu kaynatıp içine jelatinleri ve tuzu koyup eritiyoruz.
 
Yumurtaları daha kolay doldurmak için buzdolabınızdaki yumurtalıkları yada yumurta satılan kartonları kullanabilirsiniz.
 
Yumurtanın içine önce 1 adet maydanoz yaprağı atıyoruz. Sonra bir tatlı kaşığı jelatinli tavuk suyu ekliyoruz. Daha sonra jambon, garnitür, biber ve mısırdan azar azar koyuyoruz. Sonra üzerini geçene kadar tavuk suyu ekliyoruz. Bu şekilde dolana kadar devam ediyoruz.
 
 
Yumurtalar tamamen dolduktan sonra sertleşene kadar buzdolabına koyuyoruz.
 
Sertleşen yumurtaların kabuklarını soyup servis yapıyoruz.
 
Afiyetle...
 

 

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...