Bu tavuğu tuzda pişmesinden başka özel yapan marinesi. Dilerseniz sadece marine işlemini uygulayıp fırında her zamanki gibi de pişirebilirsiniz.
Malzemeler
1,5- 2 kg ağırlığında bütün tavuk
Marine için;
3 lt su
200 gr kaya tuzu
120 gr şeker
1 demet maydanozun sapı
2 adet defne yaprağı
1 baş sarımsak
1 adet kuru soğan
3 yemek kaşığı tane karabiber
2 adet limon
Tuzla kaplamak için;
1 adet yumurta
En az 2kg çekilmiş kaya tuzu
Su
Marineyi hazırlamak için, büyükçe bir tencereye suyu, tuzu, şekeri, maydanoz saplarını, defne yapraklarını, temizlenmiş şekilde diş diş sarımsağı, temizlenip ikiye bölünmüş soğanı, karabiberi ve ikiye kesip suyu sıkılmış limonları (suları ve kabuklarıyla beraber) koyup, bir taşım kaynatıyoruz. Kaynadıktan sonra altını kapatıp tamamen soğumasını bekliyoruz.
Marinemiz tamamen soğuduğunda kesinlikle dondurulmuş olmayan tavuğumuzu içine koyup tencerenin kapağını kapatıyoruz. Bu şekilde buz dolabında 10 saat beklemeli.
10 saat sonunda tavuğumuzu marineden çıkarıp (içini de) iyice yıkıyoruz. Daha sonra tavuğumuzu resimdeki gibi bir ızgaranın üzerine koyup tekrar buzdolabına, dinlenmesi ve süzülmesi için koyuyoruz. Tavuğumuz ızgaranın üzerinde buz dolabında 5 saat beklemeli.
5 saat sonunda dilerseniz tavuğu bu şekilde de pişirebilirsiniz.
Tuzla kaplama için, bir karıştırma kabında tuz ve yumurtayı harmanlıyoruz. Elimizle içine biraz su serpiyoruz. Fırın tepsisine pişirme kağıdını serip önce tabana iki parmak kalınlığında tuz koyuyoruz. Tavuğumuzu tuzun üzerine oturttuktan sonra üzerini de tamamen kapanacak şekilde bol tuzla örtüyoruz. Son olarak üzerine yine elimizle su serpiştiriyoruz.
200 derece fırında 2 saat süreyle tavuğumuzu pişiriyoruz. Fırından çıktığında tuz oldukça sertleşmiş oluyor. Bir çekiç yardımıyla dikkatlice tuzları kırıyoruz. Bu işlemi yavaş yapmak tavuğun içine tuz kaçmaması için önemli. Son olarak derisinin üzerinde kalan tuzları bir fırçayla süpürüyoruz.
Yumuşacık ve sulu tavuğunuz sonunda hazır :) Marinasyonun tadı ve tavuğun göğüs etinin bile sulu ve yumuşak olması bu kadar zahmete değiyor. Umarım denersiniz :)
Afiyetle...